AKDENİZ ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ 2018-2019
ÖĞRETİM YILI
HUKUK FELSEFESİ TARİHİ DERSİ ARA SINAVI ÖZET CEVAP
ANAHTARI
SINAV YÖNERGESİ:
Sınav süresi 60
dakikadır. İstediğiniz iki soruya yanıt veriniz. Dijital kaynaklar hariç her
tür basılı ve yazılı kaynağı kullanmak serbesttir. Ek kâğıt verilmez. Tükenmez
kalem kulanınız. Kitap ve makalelerden yaptığınız doğrudan alıntıların altını
çiziniz. Uzun alıntılar ve ilgisiz açıklamalar puan kırılmasına neden olur.
İmla, kompozisyon ve yazının okunaklılığı değerlendirilerek kâğıdın geneli
üzerinden puan ekleme veya azaltma yapılabilir. Sınav yönergesini ve soruları
anlamak sınava dâhildir. Sınav sonunda soru kâğıtlarını alabilirsiniz.
Başarılar dilerim. Furkan Kararmaz
SORULAR
1. Antik
Atina tarihinde çağ değişimlerine neden olan olaylar nelerdir? Bu olayların
Atina’da siyasi ve hukuki kurumlara ve düşüncelere ne gibi yansımaları
olmuştur? Açıklayınız. (60 Puan)
a. Demir çağına geçiş
-> Krallıklar (20 Puan)
b. Yağmalar ve kent
devletlerinin kurulması -> Aristokrasi -> Soylular Meclisi -> Doğa
Felsefesi (20 Puan)
c. Salamis Zaferi ve
Deniz Ticareti -> Demokrasi -> Halk Meclisi -> Siyaset Felsefesi
(Sofistler ve Sokratikler) (20 Puan)
2. Arete,
Dike ve Nous kavramları üzerinden Antikçağ felsefesinin ana hatlarını ortaya
koyunuz. (50 Puan)
Antikçağ felsefesinde
ontolojiye kozmik bir evren anlayışı hakimdir. Bu anlayış bilgi ve değer
alanlarında da kendini göstermektedir. Tersten gidecek olursak Díkê bu bağlamda
işlerin normal seyri, usul, beklenilen edim, tazmin anlamında görünür, özgün
anlamı muhtemeldir ki yol, patikadır. “Onun
(Díkê: adalet tanrıçası)
yaptığı ölçüyü aşanlara
haddini bildirmek ve
güzel uyumu -‐oluşu-‐
korumaktır. Ceza sadece ikilik
gören gözdedir, her şeyi bir gören
tanrısal bakışın manzarası
ise karşıtların ahengidir.
Bir şeyin ölümü, başkasının doğumudur; nihayetinde
“İnen ve çıkan
yol bir ve
aynıdır.”(Heraklitos)
Konumuzla doğrudan
alakalı olan bir diğer kelime de aretê’dir, çünkü cevaplanması gereken
sorulardan biri, insanın insan olduğu için yapması gereken o işin-yani insanın
aretê’sinin- ne olduğudur. Aretê günümüz dillerine üstünlük, erdem, fazilet
(excellence, virtue) olarak çevrilir.64 Fakat Yunan için evveliyatla canlı,
cansız her şeyin bir aretêsi vardır ve bir şeyin önemli olmasını sağlayan şey
olarak üç unsuru barındırır: 1-bir şeyin iç yapısı, niteliği; 2-tanınmışlığı,
3-onu takdir edecek olan öteki. Nihayette, aretê bir şeyin münhasır olarak
yetkinliğini ifade eder; tikel bir beceridir. İnsanlar için ise toplum
içerisinde, mesleki bir ehliyettir. Örneğin askerin aretêsi, cesarettir.
Sokratesçi literatürde insan, diğer canlılardan akıl sahibi olması
münasebetiyle ayrılır; o halde onun aretêsi bilgili olmaktır.
Yunanca nous, dilimize
zeka, akıl olarak çevrilir. Yunan literatüründe Anaksagoras’ta evrene düzen
veren akıl, Herakleitos’ta düzenleyici lógos olarak betimlenir, Platon’da ise
nous hem içkin hem de aşkındır, aynı zamanda epistemolojik bir yetiye işaret
etmektedir. O halde akıl dendiğinde hem evrendeki düzenin işaret edildiğini hem
insanın bunu idrak edebilme yetisini hem de kendi yaşayışını ve toplumun
birlikteliğini düzenleyebileceği dayanağı anlamak lazım gelir.
(Kavramların tanımları
5’er puan, genel bağlamında ortaya konulması 35 puan değerindedir.)
3. Sizce
Sokrates Platon’u mu yoksa Aristoteles’i mi daha haklı bulurdu? İki düşünürü
varlık (ontoloji), bilgi (epistemoloji) ve değer (etik/aksiyoloji) kavrayışları
bakımından karşılaştırarak açıklayınız. (90 Puan)
|
Ontoloji
|
Epistemoloji
|
Aksiyoloji
|
Sokrates
|
Tartışmaya
açık.
|
Tümevarım
|
Erdem etiği
|
Platon
|
İdealar
|
Anımsama
|
Erdem etiği
|
Aristoteles
|
Formlar
|
Tümevarım
|
Erdem etiği
|
Yukarıdaki tabloda
belirtilen felsefi pozisyonların ortaya konulması beklenmektedir. Her bir
sütunda belirtilen hususların içeriklerinin karşılaştırılması 30 puandır. Bunun
üzerine öğrencinin Platon veya Aristoteles’ten birini seçmesinin veya
seçmemesinin puanlama üzerinde bir etkisi yoktur.
İKRAMİYE SORU: Aşağıdaki şiirin bu derste anlatılanlarla bir ilgisi olabilir mi? Yorumlayınız.
(20 Puan)
“Buruşuk pardesülü adam dalgın
gittikçe daha dalgın, elinde cetvel
masada hesap makinesi, pusula
yetmiyor dibe dalmasına
bağlıyor kalın bir urganla beline
ağır bir sandık
salıyor kendini
yeşil yosunların
kırmızı balıkların
uçan kabarcıkların
derinliklerine
orada
bir sandık buluyor
yakutlar, altınlar, pırlantalar
adam dibe inmek için beline bağladığı
sandığını keşfediyor dibe ulaştığında.
Öyleyse adamın eyvah ışıdı yüreği
eve dönmesine gerekçe
bulamayacak bir daha.”[1]
Tek bir anlama zorlamak her ne kadar şiirin
doğasına aykırı olsa da burada öğrencinin dikkat etmesi gereken tekniğin
olanakları ve sınırlılıklarıdır. Bu bakımdan dönemin ikinci haftasında
tartışılan felsefe, bilim ve teknoloji ilişkisi üzerinden verilen her yanıt tam
puan alır. Diğer yanıtlar da yapılan yorumların niteliğine göre
değerlendirilecektir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder