AKDENİZ ÜNİVERSİTESİ HUKUK
FAKÜLTESİ 2016-2017 ÖĞRETİM YILI
HUKUK METODOLOJİSİ DÖNEM SONU
SINAVI - 23.05.2017
Sınav Yönergesi:
Sınav süresi 30 dakikadır. Doğru ifadeler için A, yanlış ifadeler için B
seçeneğini işaretleyiniz. Sadece doğru yanıtlar değerlendirilecektir. Sınav
sonunda soru kâğıtlarını alabilirsiniz.
1. Yorumu gerekli kılan nedenlerden
biri; dilin kullanımının yol açtığı sorunlar ve dilin yoruma ve boşluk
oluşturmaya açık bir bünyeye sahip oluşudur.
2.
Yasama yorumu, 1924 Anayasası ile
öngörülmemiş olmakla birlikte, 1961 ve 1982 anayasasında yer verilmiş olan bir
yorum türüdür.
3. Bilimsel yorumun mahkemeleri bağlayıcı
gücü yoktur.
4.
Objektif-teleolojik yorum yöntemine
göre, yasanın anlamını bulmak için sözler yeterli olmadığında yasayı yapanın
onu ortaya koyarken izlediği amaç araştırılır. Bu amaç yasa koyucunun yasanın
yapıldığı tarihteki amacına göre belirlenmektedir.
5. Kıyasta hakkında hüküm bulunmayan
bir konu hakkında boşluk durumu söz konusu iken genişletici amaçsal yorumda
uygulanacak bir norm vardır ve bu hukuk kuralı, amacı da dikkate alınarak geniş
olarak yorumlanır.
6.
Kanunda düzenlenmesi gerektiği
halde somut olaya ilişkin probleme uygulanabilecek hiçbir kanun hükmünün
bulunmaması halinde hüküm içi boşluktan söz edilir.
7. Kanunda yasa koyucunun isteği ve
iradesi ile bir konuda boşluk bırakılmış olması halinde bilinçli boşluktan söz
edilir.
8. Örtülü boşlukta kanunda görünüşte
bir hüküm vardır ancak hüküm uygulandığında açıkça adaletsiz sonuçlar ortaya
çıkabilmektedir. Bu yüzden buna örtülü boşluk denmektedir. Bu bakımdan açık
boşlukta kural eksikliği varken, örtülü boşlukta kural aksaklığı olduğu
söylenebilir.
9. Hüküm içi boşluk hukuki
öngörülebilirliği zedeleyen bir hukuk problemidir özellikle ceza kanunlarında
bu tür boşlukların bulunması suçta ve cezada kanunilik ilkesi ile
bağdaşmamaktadır.
10.
Yasalar arası çelişmezliği gözetmek
yasa koyucunun iş yoğunluğunu önemli ölçüde arttıracaktır. Bu nedenle yasa
koyucu çelişkilerin çözümünü yargıya bırakmalı ve yasalar arası çelişkiler
yargı organları tarafından özel-genel yasa veyahut önceki-sonraki yasa vb.
ilişkiler kurularak belirli ilkeler çerçevesinde giderilmelidir.
11. Benzer yasal konular aynı yasa
içerisinde düzenlenmeli farklı düzenlemelere dağıtılmamalıdır. Yasa, bir konu
ile ilgili muhtemel soruların yanıtlandığı, olguların ve hukuki sonuçların
birbirleri ile ilişkili biçimde ve birbirlerine yakın olacak şekilde
belirtildiği bir kılavuz görünümü arz etmelidir.
12.
Eldeki sorunun bir düzenleme
yapmayı gerekli kılıp kılmadığı önemli bir konu olup üzerinde ayrıntılı olarak
durulmalıdır. Eğer eldeki sorun çok geniş kapsamlı ise, zamanla kendiliğinden
çözülmesi mümkün değilse veya düzenleme dışı tedbirlerle çözülme imkânı yoksa
bu konuda yasal düzenleme yapılmamalıdır.
13. Yasa yapım süreçlerinde başka
ülkelerin tecrübelerinin ele alınması çoğu zaman faydalıdır. Ancak diğer
ülkelerin tecrübeleri kendi başlarına bir anlam ifade etmezler. Yasalar her
zaman üzerinde işleyecekleri ülkenin özel koşulları ve gerçekliği çerçevesinde
ele alınmalı ve karşılaştırılmalıdır.
14.
Bir kanunun belirli hükümlerini
değiştirmek, kanunu bütünüyle değiştirmeye göre hazırlık tedbirleri bakımından
çok daha yüksek maliyetli bir tercihtir.
15. Kamu spotları, bilgilendirme
kampanyaları ve benzeri etkinlikler vatandaşların davranışları üzerinde önemli
etkiye sahiptir. Sağlık, enerji tasarrufu, trafik gibi konularda doğrudan yasal
müdahaleye başvurmadan halkla ilişkiler ve bilinçlendirme yolu ile de istenen
hedeflere ulaşılabilir.
16. Belirli hedeflere, yaptırımdansa
teşvik yolu ile ulaşmaya çalışmak daha etkili olabilir. Vergi indirimleri veya
doğrudan devlet teşvikleri bu çerçevede kullanılan araçlar olarak karşımıza
çıkmaktadır.
17.
Yeni kanun yapmak nispeten hukuken
boş bir alanda yapılmaktadır. Bu durum, çelişki ve çatışma ihtimalini
arttırırken hata ve yasa boşluğu ihtimalini azaltır.
18. Bir yasa üzerinde çok sayıda
değişiklik yapılmış olması anlaşılırlığı azaltır. Üzerinde çok fazla değişiklik
yapılmış olan bir yasaya bir değişiklik daha eklemektense yasayı bütünüyle
yenilemek tercih edilmelidir.
19.
Yasa koyucu geriye dönük
değerlendirme ile ileriye dönük değerlendirme arasında bir tercihte bulunmalı,
iki değerlendirme türünü birlikte kullanmamalıdır.
20. İleriye dönük değerlendirme
yürürlüğe sokulacak düzenlemenin muhtemel etkileri hakkında daha yetkin bir
öngörü ortaya koymak amacıyla, henüz yasama süreci tamamlanmadan yapılan
değerlendirmedir.
21.
Geriye dönük değerlendirme ancak
düzenleme yürürlükten kalktıktan sonra yapılabilir.
22. Bir düzenleme son derece etkin ve
aynı zamanda eldeki meselenin çözümü bakımından son derece elverişsiz olabilir.
23.
Elverişlilik ölçütü, yasanın hedef
kitlesinin (bireyler, firmalar, kamu görevlileri vs.) gözlemlenebilen tutum ve
davranışlarının yasanın yapılmasını emrettiği tutum ve davranışlara benzerliği
ölçüsünde gerçekleşir. Diğer bir ifadeyle yasaya ne ölçüde uyulduğu ile
ilgilidir.
24. Verimlilik söz konusu düzenleme
işlemiyle ilgili maliyet ve fayda dengesine ilişkin bir ölçüttür.
Maliyet, düzenlemenin salt maddi etkilerine
ilişkindir, manevi etkilerin ölçülmesi mümkün olmadığından bunlar verimlilik
değerlendirilmesinde göz önünde tutulmamalıdır
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder