AKDENİZ ÜNİVERSİTESİ HUKUK
FAKÜLTESİ 2016-2017 ÖĞRETİM YILI
HUKUK METODOLOJİSİ ARA SINAVI CEVAP
ANAHTARI - 02.01.2017
OLAY
Ayşe,
3 yıldır evli olduğu ve yedi aydır aile evini terk etmiş olan Mustafa’ya karşı,
hâkim tarafından yapılan ihtarın da sonuçsuz kalması üzerine, terk gerekçesiyle
boşanma davası açmıştır. Mahkemede, Mustafa evi terk ettiğini kabul etmiştir.
Mustafa evi terk etmesine gerekçe olarak Ayşe’nin akrabalarının sürekli uzun
süreli olarak misafirliğe gelmelerini ve kendisinin bu durumdan rahatsız
olduğunu birçok kez belirtmesine rağmen Ayşe’nin bu sorunu çözememesini
göstermiştir. Bu nedenle evden ayrıldığını vurgulamış ve boşanmak istemediğini
belirtmiştir. Dava, Ayşe’nin öne sürdüğü gerekçeyle kabul edilmiş ve çiftin
evliliği mahkemenin boşanma kararıyla sona erdirilmiştir.
İlgili
kanun hükmü:
“Eşlerden
biri, evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerini yerine getirmemek maksadıyla
diğerini terk ettiği veya haklı bir sebep olmadan ortak konuta dönmediği
takdirde, ayrılık en az altı ay sürmüş ve bu durum devam etmekte ve istem
üzerine hâkim tarafından yapılan ihtar sonuçsuz kalmış ise; terk edilen eşin
talebi üzerine hâkim boşanmaya karar verebilir.”
SORULAR:
a.
Söz
konusu yargılamayı bir dedüktif mantık tasımı olacak şekilde yeniden ifade
ediniz.(20 p.)
b.
Sizce
bu tasımdaki en zayıf öncül hangisi olurdu? Neden? (5 p.)
a) Öncül 1: İlgili kanun hükmü.
Öncül 2: Mustafa eşlerden biridir.
Öncül 3: Mustafa evi yedi aydır
terk etmiş olup bu süre altı aydan fazladır.
Öncül 4: Mustafa konuta halen
dönmemiştir.
Öncül
5: a) Mustafa evi evlilikten doğan yükümlülüklerini yerine getirmemek
maksadıyla terk etmiştir.
Veya,
b) Ayşe’nin
akrabalarının sürekli uzun süreli olarak misafirliğe gelmeleri ve Mustafa’nın
bu durumdan rahatsız olduğunu birçok kez belirtmesine rağmen Ayşe’nin bu sorunu
çözememesi Mustafa bakımından bir haklı sebep teşkil etmez. Mustafa haklı bir
sebep olmaksızın ortak konuta dönmemiştir.
Öncül 6: İhtar isteminde
bulunulmuştur.
Öncül 7: Mustafa hâkim tarafından
yapılan ihtara rağmen ortak konuta dönmemiştir.
Öncül 8: Ayşe terk edilen eştir.
Öncül 9: Ayşe boşanma talebinde
bulunmuştur.
Sonuç: Çiftin evliliği mahkemenin
boşanma kararıyla sona erdirilmiştir.
[Bu
yanıtın bire bir bu şekilde ifade edilmesi gerekmez. Doğru açıklandığı takdirde
simgelerle verilen yanıtlar da kabul edilir. Yargılamanın öncüller ve sonucu
içeren bir mantık tasımı halinde ifade edilmiş olması 5 puan değerinde, ilk
öncül olarak yasa maddesinin belirtilmiş olması 5 puan değerinde (diğer
öncüllerin sırası önem arz etmemektedir) ve öncüllerin doğru içeriklendirilmiş
olması 10 puan değerindedir.]
b) Yukarıda belirtilen öncüllerden
ilki kanun hükmüdür ve varlığı kesindir. Öncüller 2, 3, 4, 6, 7, 8 ve 9’un
doğruluğu hakkında tartışmalı bir husus bulunmamaktadır. Öncül 5’e baktığımızda
aynı kesinliği görememekteyiz. Zira Mustafa’nın evlilikten doğan
yükümlülüklerini yerine getirmemek için evi terk ettiğine yönelik bir emare
bulunmamaktadır. Mustafa’nın boşanmayı istememesi de evlilikten doğan
yükümlülüklerini yerine getirmeyi istediği yönünde yorumlanabilir. Ayrıca
Mustafa’nın evi terk etmesine ilişkin gösterdiği gerekçenin haksız olduğu da
tartışmaya açıktır. Bu nedenle en zayıf öncül, Öncül 5’tir.(5p.)
Tablodaki
boşlukları uygun kavramlarla doldurunuz. (15 Puan)
Açık
boşluk hangi sebeplerle ortaya çıkar? (15 Puan)
Açık
boşluk dört nedenden ötürü ortaya çıkabilir:
1. Yasa
koyucunun özensizliği: Yasa koyucu kanunda düzenlemesi gereken bir hususu
özensizlik, dikkatsizlik veya unutkanlık nedeniyle düzenlememiş olabilir.
Örneğin Türk Medeni Kanunun 74\2 fıkrasıyla ilgili olarak böyle bir durumdan
söz etmek mümkündür. Bu fıkra ile derneklerin olağan genel kurul
toplantılarının en geç üç yılda bir yapılması gerekliliği hükme bağlanmıştır.
Ancak kanunun hiçbir maddesinde bu gerekliliğin yerine getirilmemesinin ne gibi
bir hukuki sonuç doğuracağı belirtilmemektedir.
2.
Öngörülemeyen ekonomik, toplumsal
ve teknolojik gelişmeler: Hukuk, toplum hayatı içerisinde yeni ortaya çıkan
ekonomik mübadele biçimleri veya genel olarak toplumsal ilişki biçimlerine
süratle karşılık veremeyebilir. Örneğin internet üzerinden yapılan alışverişlerle
ilgili bütün konular hukukta henüz yerini almamıştır.
3.
İptal veya ilga: Anayasa
mahkemesince iptal edilen veya yasama organının çıkardığı bir ilga kanunu ile
ilga edilen hükmün yerine yenisi yapılıncaya kadar o hükümle hukuki çözüme
bağlanmış olan sorunlar bakımından kanunda bir boşluk ortaya çıkmış olacaktır.
4. Çatışma:
Hukuk kuralları arasında özel-genel kanun; sonraki-önceki kanun veya üst-alt
kanun gibi çatışma ilkeleri ile çözülemeyecek bir çatışma söz konusuysa bu
durumda da bir açık boşluk olduğu kabul edilmektedir.
Yargı
kararlarında gerekçenin beş işlevini belirtip kısaca açıklayınız. (15 Puan)
a- Doğru
ve sağlıklı düşünme
Yargıcın, yargılamada güncelleşen
hukuk ve olgu sorunlarıyla ilgili değerlendirme ve yargılarının anlaşılabilir,
onaylanabilir nitelikte olması; doğru ve sağlıklı düşünmeye bağlıdır. Doğru ve
sağlıklı düşünme ise özde "değerlendirme ve yargıların yeterli ölçüde
nedenlerinin ve neden olan diğer düşüncelerin açık ve seçik olarak
açıklanmasına bağlıdır; yani gerekçelendirmeye."
b-Etik
yükümlülük
Doğru ve gerçek olduğu ileri
sürülen değerlendirme ve yargıların nedenlerinin açıklanması etik (ahlak)
açıdan bilgi verme yükümlülüğünün de gereğidir.
c-Gerçeğe
ve usule aykırılıkları ve de keyfi davranışları önleme
Yargıçlar da insandır; gerçeğe ve
usule aykırı veya keyfi yargı ve buyruklar oluşturma olasılığı göz ardı
edilmemeli. İşte gerekçe, yargılanan bireyler için bu olumsuz olasılığa karşı
bir güvencedir.
d-Nitelikli
yargıç yetiştirme
Gerekçe; bilgili, kültürlü, yaşamı
bilen yargıç kimliğinin ve tipinin oluşmasının ve yaygınlaşmasının
sağlanmasında da etkili bir araçtır. Çünkü yargıç, gerekçe yazmak için var olan
bilgisini araştırarak yenilemek için okuyacak, tartışacak, düşünecek ve kendi
değer yargılarını bile sorgulayacaktır.
e-Yargıya
güveni güçlendirme ve koruma
Bireylerinin yargıya karşı güven
duygu ve inançlarının yüksek olduğu toplumlarda; hukuk devleti ve hukukun
üstünlüğü ilkesi gelişir ve korunur. Çünkü hukuk düzeninin son kapısı yargıdır.
Elinden değirmenini almak isteyen Krala, ihtiyar değirmencinin
"...ama Berlin'de yargıçlar var”
sözlerini korkmadan söyleten; yargıya ve yargıçlara karşı duyulan güven
inancıdır. Yargı buyruğunun, iddia ve savunmanın kanıtlarıyla birlikte
tartışılarak açık ve inandırıcı gerekçelerle yazılması davayı kaybeden tarafta
bile bir güven duygusu oluşturur.
Genişletici
amaçsal yorum ile kıyas arasında ne fark vardır? Kısaca açıklayınız. (10 Puan)
Genişletici amaçsal yorumda belirli
bir kavram geniş yorumlanarak, somut olaya uygulanır. Burada bir kavram vardır.
Kavramın çekirdek anlamına dâhil olmayan fakat çevre anlamına dâhil olabilecek
olan bir somut olgu, kavram geniş yorumlanmak suretiyle söz konusu yasanın kapsamına
alınır. Kıyasta ise birbirinden farklı iki kavram vardır. Burada bir yasa,
gündelik dil açısından bakıldığında söz konusu yasanın anlamının çekirdeğine
veya çevresine dâhil olmayan fakat bu yasanın kapsadığı başka olaylara asli
unsurlar itibariyle benzeyen bir olaya uygulanmaktadır.
Aşağıdaki
ifadelerde söz konusu olan safsataları tespit edip boşluklara yazınız (20 p.):
1. Epeyi eskilerde kaldı, bir
zamanlar, şoför denilen kişi kendisine her yönden inanılan ve itimat edilen
kişi demek imiş. Nerden mi biliyorum? Benim dedem Bursa’da 18 yıl taksi
şoförlüğü yaptıktan sonra imamlığa başlamış ve İstanbul’un önce Akşemseddin ve
sonra da Cerrahpaşa Camilerinde görev yaparak oradan da Allah’ın rahmetine
kavuşmuştu.
Erken
genelleme hatası
2.
Bir
insanın nasıl ki kendisini bir başkasına bağışlaması ona ait olması caiz
değilse, bir organını da bağışlaması caiz değildir.
Tikelleme
hatası
3.
Sami
Selçuk kararlarında hep düşünürlerden, şairlerden alıntılar yapıyor. Demek ki
roman ve öyküyü pek sevmiyor ya da az okuyor.
İlgisiz
Vargı (Yanlış Neden) hatası
4.
Bir
arkadaş da oturmuş köşesinden Anayasa Mahkemesi’nin kararını eleştiriyor.
Neymiş efendim kanun öyle yorumlanmazmış, anayasanın amacına aykırıymış... Yahu
kardeşim seni hakimlikten atmadılar mı? Sana mı soracağız kanunun nasıl
yorumlanacağını?
Adam
karalama (ad hominem)
5.
İfade
özgürlüğünü sınırlamazsak devlete itaat sarsılır. Devlete itaat olmadı mı şahsi
menfaat ve gayeler hükümran olur. Çıkarcılık doğar. Hırsızlık, meslek haline
gelir. Şefkat ve merhamet ortadan kalkar. İşçi gözünü patronun kasasına, patron
gözünü işçinin alın terine musallat eder. Fert ve cemiyetlerdeki sevgi ve saygı
ortadan kalkar itikatsız bir toplum oluşur. Anarşi alır başını gider. Doğrunun
aç kalacağı inancı cemiyete sülük gibi yapışır. Kimsenin kimseye itimadı
kalmaz.
Felaket
tellallığı
6. Hukuk fakültesinin çok küçük bir
binası var. O zaman hocaların odaları da çok küçüktür.
Tikelleme
hatası
7.
Bir
internet sitesi aracılığıyla Türkiye genelinde 500 kişi ile yaptığımız anket
sonucunda katılımcıların yüzde doksan beşinin internet kullanımı ile ilgili
sınırlamalara karşı olduğunu gördük. Türkiye toplumunun yüzde doksan beşi
internet yasaklarına karşı çıkıyor.
Temsil
etmeyen örnek hatası
8.
Türkler,
Hollandalılardan daha çok çay içiyorlar. O zaman Burak Yılmaz, Wesley
Sneijder’den daha çok çay içiyordur.
Tikelleme
hatası
9.
Arkadaşım
beni sevdiğini söyledi. Ona inanırım, çünkü onun, sevdiği insanlara karşı yalan
söyleyebileceğini zannetmiyorum. Kısır
Döngü Hatası
10. Babam günde dört paket sigara
içerdi ve 70 yaşına kadar yaşadı demek ki sigara içmek zararlı bir şey değil.
Erken
genelleme hatası
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder