23 Mayıs 2019 Perşembe

2016-2017 ÖĞRETİM YILI HUKUK METODOLOJİSİ ARA SINAVI


AKDENİZ ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ 2016-2017 ÖĞRETİM YILI
HUKUK METODOLOJİSİ ARA SINAVI CEVAP ANAHTARI - 02.01.2017

OLAY
Ayşe, 3 yıldır evli olduğu ve yedi aydır aile evini terk etmiş olan Mustafa’ya karşı, hâkim tarafından yapılan ihtarın da sonuçsuz kalması üzerine, terk gerekçesiyle boşanma davası açmıştır. Mahkemede, Mustafa evi terk ettiğini kabul etmiştir. Mustafa evi terk etmesine gerekçe olarak Ayşe’nin akrabalarının sürekli uzun süreli olarak misafirliğe gelmelerini ve kendisinin bu durumdan rahatsız olduğunu birçok kez belirtmesine rağmen Ayşe’nin bu sorunu çözememesini göstermiştir. Bu nedenle evden ayrıldığını vurgulamış ve boşanmak istemediğini belirtmiştir. Dava, Ayşe’nin öne sürdüğü gerekçeyle kabul edilmiş ve çiftin evliliği mahkemenin boşanma kararıyla sona erdirilmiştir.
İlgili kanun hükmü:
“Eşlerden biri, evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerini yerine getirmemek maksadıyla diğerini terk ettiği veya haklı bir sebep olmadan ortak konuta dönmediği takdirde, ayrılık en az altı ay sürmüş ve bu durum devam etmekte ve istem üzerine hâkim tarafından yapılan ihtar sonuçsuz kalmış ise; terk edilen eşin talebi üzerine hâkim boşanmaya karar verebilir.”
SORULAR:
a.      Söz konusu yargılamayı bir dedüktif mantık tasımı olacak şekilde yeniden ifade ediniz.(20 p.)
b.      Sizce bu tasımdaki en zayıf öncül hangisi olurdu? Neden? (5 p.)
a) Öncül 1: İlgili kanun hükmü.
Öncül 2: Mustafa eşlerden biridir.
Öncül 3: Mustafa evi yedi aydır terk etmiş olup bu süre altı aydan fazladır.
Öncül 4: Mustafa konuta halen dönmemiştir.
Öncül 5: a) Mustafa evi evlilikten doğan yükümlülüklerini yerine getirmemek maksadıyla terk etmiştir.
Veya,
b) Ayşe’nin akrabalarının sürekli uzun süreli olarak misafirliğe gelmeleri ve Mustafa’nın bu durumdan rahatsız olduğunu birçok kez belirtmesine rağmen Ayşe’nin bu sorunu çözememesi Mustafa bakımından bir haklı sebep teşkil etmez. Mustafa haklı bir sebep olmaksızın ortak konuta dönmemiştir.
Öncül 6: İhtar isteminde bulunulmuştur.
Öncül 7: Mustafa hâkim tarafından yapılan ihtara rağmen ortak konuta dönmemiştir.
Öncül 8: Ayşe terk edilen eştir.
Öncül 9: Ayşe boşanma talebinde bulunmuştur.
Sonuç: Çiftin evliliği mahkemenin boşanma kararıyla sona erdirilmiştir.
[Bu yanıtın bire bir bu şekilde ifade edilmesi gerekmez. Doğru açıklandığı takdirde simgelerle verilen yanıtlar da kabul edilir. Yargılamanın öncüller ve sonucu içeren bir mantık tasımı halinde ifade edilmiş olması 5 puan değerinde, ilk öncül olarak yasa maddesinin belirtilmiş olması 5 puan değerinde (diğer öncüllerin sırası önem arz etmemektedir) ve öncüllerin doğru içeriklendirilmiş olması 10 puan değerindedir.]
b) Yukarıda belirtilen öncüllerden ilki kanun hükmüdür ve varlığı kesindir. Öncüller 2, 3, 4, 6, 7, 8 ve 9’un doğruluğu hakkında tartışmalı bir husus bulunmamaktadır. Öncül 5’e baktığımızda aynı kesinliği görememekteyiz. Zira Mustafa’nın evlilikten doğan yükümlülüklerini yerine getirmemek için evi terk ettiğine yönelik bir emare bulunmamaktadır. Mustafa’nın boşanmayı istememesi de evlilikten doğan yükümlülüklerini yerine getirmeyi istediği yönünde yorumlanabilir. Ayrıca Mustafa’nın evi terk etmesine ilişkin gösterdiği gerekçenin haksız olduğu da tartışmaya açıktır. Bu nedenle en zayıf öncül, Öncül 5’tir.(5p.)

Tablodaki boşlukları uygun kavramlarla doldurunuz. (15 Puan)

Açık boşluk hangi sebeplerle ortaya çıkar? (15 Puan)
Açık boşluk dört nedenden ötürü ortaya çıkabilir:
1.      Yasa koyucunun özensizliği: Yasa koyucu kanunda düzenlemesi gereken bir hususu özensizlik, dikkatsizlik veya unutkanlık nedeniyle düzenlememiş olabilir. Örneğin Türk Medeni Kanunun 74\2 fıkrasıyla ilgili olarak böyle bir durumdan söz etmek mümkündür. Bu fıkra ile derneklerin olağan genel kurul toplantılarının en geç üç yılda bir yapılması gerekliliği hükme bağlanmıştır. Ancak kanunun hiçbir maddesinde bu gerekliliğin yerine getirilmemesinin ne gibi bir hukuki sonuç doğuracağı belirtilmemektedir.
2.      Öngörülemeyen ekonomik, toplumsal ve teknolojik gelişmeler: Hukuk, toplum hayatı içerisinde yeni ortaya çıkan ekonomik mübadele biçimleri veya genel olarak toplumsal ilişki biçimlerine süratle karşılık veremeyebilir. Örneğin internet üzerinden yapılan alışverişlerle ilgili bütün konular hukukta henüz yerini almamıştır.
3.      İptal veya ilga: Anayasa mahkemesince iptal edilen veya yasama organının çıkardığı bir ilga kanunu ile ilga edilen hükmün yerine yenisi yapılıncaya kadar o hükümle hukuki çözüme bağlanmış olan sorunlar bakımından kanunda bir boşluk ortaya çıkmış olacaktır.
4.      Çatışma: Hukuk kuralları arasında özel-genel kanun; sonraki-önceki kanun veya üst-alt kanun gibi çatışma ilkeleri ile çözülemeyecek bir çatışma söz konusuysa bu durumda da bir açık boşluk olduğu kabul edilmektedir.

Yargı kararlarında gerekçenin beş işlevini belirtip kısaca açıklayınız. (15 Puan)
a- Doğru ve sağlıklı düşünme
Yargıcın, yargılamada güncelleşen hukuk ve olgu sorunlarıyla ilgili değerlendirme ve yargılarının anlaşılabilir, onaylanabilir nitelikte olması; doğru ve sağlıklı düşünmeye bağlıdır. Doğru ve sağlıklı düşünme ise özde "değerlendirme ve yargıların yeterli ölçüde nedenlerinin ve neden olan diğer düşüncelerin açık ve seçik olarak açıklanmasına bağlıdır; yani gerekçelendirmeye."
b-Etik yükümlülük
Doğru ve gerçek olduğu ileri sürülen değerlendirme ve yargıların nedenlerinin açıklanması etik (ahlak) açıdan bilgi verme yükümlülüğünün de gereğidir.
c-Gerçeğe ve usule aykırılıkları ve de keyfi davranışları önleme
Yargıçlar da insandır; gerçeğe ve usule aykırı veya keyfi yargı ve buyruklar oluşturma olasılığı göz ardı edilmemeli. İşte gerekçe, yargılanan bireyler için bu olumsuz olasılığa karşı bir güvencedir.
d-Nitelikli yargıç yetiştirme
Gerekçe; bilgili, kültürlü, yaşamı bilen yargıç kimliğinin ve tipinin oluşmasının ve yaygınlaşmasının sağlanmasında da etkili bir araçtır. Çünkü yargıç, gerekçe yazmak için var olan bilgisini araştırarak yenilemek için okuyacak, tartışacak, düşünecek ve kendi değer yargılarını bile sorgulayacaktır.
e-Yargıya güveni güçlendirme ve koruma
Bireylerinin yargıya karşı güven duygu ve inançlarının yüksek olduğu toplumlarda; hukuk devleti ve hukukun üstünlüğü ilkesi gelişir ve korunur. Çünkü hukuk düzeninin son kapısı yargıdır. Elinden değirmenini almak isteyen Krala, ihtiyar değirmencinin "...ama  Berlin'de yargıçlar var” sözlerini korkmadan söyleten; yargıya ve yargıçlara karşı duyulan güven inancıdır. Yargı buyruğunun, iddia ve savunmanın kanıtlarıyla birlikte tartışılarak açık ve inandırıcı gerekçelerle yazılması davayı kaybeden tarafta bile bir güven duygusu oluşturur.
Genişletici amaçsal yorum ile kıyas arasında ne fark vardır? Kısaca açıklayınız. (10 Puan)
Genişletici amaçsal yorumda belirli bir kavram geniş yorumlanarak, somut olaya uygulanır. Burada bir kavram vardır. Kavramın çekirdek anlamına dâhil olmayan fakat çevre anlamına dâhil olabilecek olan bir somut olgu, kavram geniş yorumlanmak suretiyle söz konusu yasanın kapsamına alınır. Kıyasta ise birbirinden farklı iki kavram vardır. Burada bir yasa, gündelik dil açısından bakıldığında söz konusu yasanın anlamının çekirdeğine veya çevresine dâhil olmayan fakat bu yasanın kapsadığı başka olaylara asli unsurlar itibariyle benzeyen bir olaya uygulanmaktadır.

Aşağıdaki ifadelerde söz konusu olan safsataları tespit edip boşluklara yazınız (20 p.):
1.      Epeyi eskilerde kaldı, bir zamanlar, şoför denilen kişi kendisine her yönden inanılan ve itimat edilen kişi demek imiş. Nerden mi biliyorum? Benim dedem Bursa’da 18 yıl taksi şoförlüğü yaptıktan sonra imamlığa başlamış ve İstanbul’un önce Akşemseddin ve sonra da Cerrahpaşa Camilerinde görev yaparak oradan da Allah’ın rahmetine kavuşmuştu. 
Erken genelleme hatası
2.      Bir insanın nasıl ki kendisini bir başkasına bağışlaması ona ait olması caiz değilse, bir organını da bağışlaması caiz değildir.  
Tikelleme hatası
3.      Sami Selçuk kararlarında hep düşünürlerden, şairlerden alıntılar yapıyor. Demek ki roman ve öyküyü pek sevmiyor ya da az okuyor.  
İlgisiz Vargı (Yanlış Neden) hatası
4.      Bir arkadaş da oturmuş köşesinden Anayasa Mahkemesi’nin kararını eleştiriyor. Neymiş efendim kanun öyle yorumlanmazmış, anayasanın amacına aykırıymış... Yahu kardeşim seni hakimlikten atmadılar mı? Sana mı soracağız kanunun nasıl yorumlanacağını?  
Adam karalama (ad hominem)
5.      İfade özgürlüğünü sınırlamazsak devlete itaat sarsılır. Devlete itaat olmadı mı şahsi menfaat ve gayeler hükümran olur. Çıkarcılık doğar. Hırsızlık, meslek haline gelir. Şefkat ve merhamet ortadan kalkar. İşçi gözünü patronun kasasına, patron gözünü işçinin alın terine musallat eder. Fert ve cemiyetlerdeki sevgi ve saygı ortadan kalkar itikatsız bir toplum oluşur. Anarşi alır başını gider. Doğrunun aç kalacağı inancı cemiyete sülük gibi yapışır. Kimsenin kimseye itimadı kalmaz.
Felaket tellallığı
6.      Hukuk fakültesinin çok küçük bir binası var. O zaman hocaların odaları da çok küçüktür.
Tikelleme hatası
7.      Bir internet sitesi aracılığıyla Türkiye genelinde 500 kişi ile yaptığımız anket sonucunda katılımcıların yüzde doksan beşinin internet kullanımı ile ilgili sınırlamalara karşı olduğunu gördük. Türkiye toplumunun yüzde doksan beşi internet yasaklarına karşı çıkıyor.
Temsil etmeyen örnek hatası
8.      Türkler, Hollandalılardan daha çok çay içiyorlar. O zaman Burak Yılmaz, Wesley Sneijder’den daha çok çay içiyordur. 
Tikelleme hatası
9.      Arkadaşım beni sevdiğini söyledi. Ona inanırım, çünkü onun, sevdiği insanlara karşı yalan söyleyebileceğini zannetmiyorum. Kısır Döngü Hatası
10.   Babam günde dört paket sigara içerdi ve 70 yaşına kadar yaşadı demek ki sigara içmek zararlı bir şey değil.
Erken genelleme hatası

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder