10 Temmuz 2025 Perşembe

2024-2025 HUKUK FELSEFESİ VE SOSYOLOJİSİ BÜTÜNLEME SINAVI CEVAP ANAHTARI

 

AKDENİZ ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ
HUKUK FELSEFESİ VE SOSYOLOJİSİ BÜTÜNLEME SINAVI CEVAP ANAHTARI 10.07.25

Yönerge: Sınav süresi 45 dakikadır. Kaynak kullanılmaz. Kağıdın üst kısmına adınızı, soyadınızı ve numaranızı yazarak imzalayınız. Seçtiğiniz dört soruya yanıt veriniz. Dörtten fazla soruya yanıt verilmesi halinde cevap kağıdındaki ilk dört yanıt değerlendirilecektir. Yanıt için ayrılan yerlerin dışına yazılanlar değerlendirilmez. Her yanıt 30 puan değerindedir. Başarılar dilerim. Furkan Kararmaz

1. Toplumsal çatışmanın kurumsallaşması ne demektir? Bir örnek üzerinden açıklayınız.

Toplumsal çatışmanın kurumsallaşması, çatışmayı düzenleyen kuralların artması(10), çatışan toplulukların iç örgütlenmelerinin gelişmesi(10) ve böylece çatışmayı mecralandıran kurum ve kurulların oluşup istikrar kazanmasıyla doğru orantılıdır. Örneğin siyasi çatışmalar bugün birçok toplumda siyasi partiler, seçim kanunları, seçim kurulları gibi kural ve kurumların oluşturduğu hukuki mecrada gelişmektedir. (Sınıf çatışması, değer çatışmaları vs. başka örnekler de verilebilir)(10)

2. Bentham’ın doğal hukukçu olduğunu iddia eden biri, bu iddiasını neye dayandırabilir?

Bentham’a göre iyi yasa faydalı yasadır ve fayda da haz ve acı gibi doğal ölçütlere (20) göre belirlenir. Bu bakımdan Bentham hukukun geçerliliğini her ne kadar iradeye dayandırmış olsa da iyi yasa sorunu bakımından iradeden bağımsız (10) nesnel ve doğal ölçütler öne sürmüştür.

3. Hukuki pragmatizme göre iyi yasa nedir?

Hukuki pragmatizme göre iyi yasa belirli bir bağlamda/dönemde (10) belirli bir toplumun (10) siyasi tercih ve amaçlarına uygun olan ve bu amaçlar bakımından işgörür/elverişli (10) nitelikte olan yasadır.

4. Hayek’in sosyal adalet ilkesine getirdiği itirazlardan biri olan “ölçüt itirazı” nedir? Bu itiraza Kuçuradi’nin insan hakları kuramı üzerinden nasıl yanıt verilebilir?

Hayek, sosyal adalet ilkesini ve buna bağlı olarak gelirin yeniden dağıtılması anlamına gelecek talep ve uygulamaları doğru bulmamaktadır. Bunlara yönelik dile getirdiği üç itirazdan biri ölçüt itirazıdır. Hayek’e göre piyasanın bir kez dağıttığı gelirin yeniden dağıtılmasında kullanılabilecek objektif bir ölçüt bulunmamaktadır(10). Hayek, liyakat ve ihtiyaç gibi ölçütlerin içeriğinin belirsiz olduğunu(5), herkesin ihtiyaçlarının farklı olduğunu ve kimin neye layık olduğunun nesnel biçimde belirlenemeyeceğini iddia etmektedir.

Kuçuradi’ye göre yeniden dağıtımın objektif ölçütü bulunabilir. Bu ölçüt insanın değerinin bilgisinden ve bilgiyi teşkil eden temel insani olanaklardan türetilebilir. Buna göre yeniden dağıtımın ölçütü “içinde bulunulan koşullarda bir kişinin insan türüne ait etik, teknik ve estetik olanakları kendine gerçekleştirebilmesi için ona mutlaka verilmesi gerekenler”(10) olmalıdır. Nitekim Kuçuradi’nin hak tasnifinde yer alan “dolaylı korunan haklar”(5) tam da bu ölçütü ifade etmektedir.

5. Sınıf araçsalcılığı tezi nedir? Bu tez doğrultusunda iş uyuşmazlıklarında zorunlu arabuluculuk uygulamasını değerlendiriniz.

Sınıf araçsalcılığı tezi, Marksist hukuk tezlerinden biridir(5p). Bu tezde, hukukun üretim ilişkileri bakımından egemen olan sınıfın bir aracı olduğu iddia edilir(5p). Egemen sınıf, hukuku bir baskı aygıtı (5p) ve ideolojik meşrulaştırma aygıtı olarak(5p) kullanmaktadır. Egemen sınıfın çıkarlarına aykırı talepler hukuk aracılığıyla baskılanır ve egemen sınıfın ezilen sınıf üzerindeki sömürüsü de hukuk aracılığıyla meşrulaştırılır. İş uyuşmazlıklarında zorunlu arabuluculuk uygulaması bu tez için uygun bir örnek teşkil etmektedir. İşverenden 300.000 TL tutarında fazla mesai alacağı olan bir işçiyi düşünelim. Bu tutar işçinin emeğinin karşılığı ve hakkıdır. Ancak işçi bu alacağını doğrudan mahkemeye başvurarak talep edememektedir. Önce istese de istemese de arabuluculuk yoluna gitmelidir böylece işçinin adalete erişimi konusunda isteğinden bağımsız bir geciktirme söz konusudur. Bu durum bu uygulamanın bir baskı aracı olduğunu gösterir.(5p) Beri yandan, arabuluculuk sürecinde içinin kendi hakkı olan tutardan çok daha azına razı olabildiği, iş hukukunun emredici hükümlerinin bile altında kalan anlaşmalar yapılabildiği görülmektedir. İşçinin acil para ihtiyacı, mahkeme süreçlerinin uzaması, tahsilatta yaşanan sorunlar nedeniyle işçi örneğin 100.000 liraya razı olabilmektedir. Burada işçinin 200.000 liralık bir hakkından vazgeçtiği ve patronun hiç de hakkı olmayan 200.000 TL kazanç ele ettiği görülmektedir. Bu açık bir sömürü ilişkisidir ancak arabuluculuk uygulaması çerçevesinde hukuken meşrulaştırılma ve toplum da buna alıştırılmaktadır. Bu durum da uygulamanın bir ideolojik araç teşkil ettiğini göstermektedir. (5p)

6. Kuçuradi’ye göre bir normun doğru değerlendirmesi nasıl yapılır? Türk hukukundan bir örnekle açıklayınız.

Kuçuradi’ye göre bir normun doğru değerlendirilmesi 3 aşamada yapılır:

-        Normu anlamak. Normun hangi temel insan olanakları ya da haklarıyla ilgili olduğunu tespit etmek. (5p)

-        Aynı konudaki başka norm alternatiflerine göre özelliğini belirlemek. (5p)

-        Normun değeri ile insanın değeri arasındaki ilişkiyi görmek: Bu normun belirli gerçeklik koşullarında uygulandığı zaman, uygulandığı yerde kişilerin insani olanakları açısından yaratacağı sonuçları öngörmek ve diğer seçeneklerle karşılaştırmak.(5p)

Burada, evlenen kadının kıdem tazminatını alarak işinden ayrılabileceğine hükmeden normu örnek olarak kullanabiliriz.

Birinci aşama: Bu norm kadının çalışma hakkıyla ilgilidir. Norm, kadınlara bir seçenek sunmaktadır. Evlenen kadın işten ayrılmak zorunda değildir, isterse bu olanağı kullanabilir. Bu normun arka planına bir toplumsal cinsiyet anlayışı yer almaktadır. (5p)

İkinci aşama: Alternatif olarak böyle bir norm hiç yapılmayabilir, hem kadına hem erkeğe bu hak tanınabilir, bu hak çocuk sahibi olduktan sonra tanınabilir, işten ayrılma yerine ücretsiz izin gibi bir olanak tanınabilir, geri işe dönme hakkıyla birlikte tanınabilir, alternatifler çoğaltılabilir. (5p)

Bu norm Türkiye gibi ataerkil toplumsal cinsiyet normlarının hala etkin olduğu toplumlarda uygulandığında kadınların çalışma yaşamından uzaklaşmasına ve geri işe dönememesine neden olabilir. Evlenme sürecinde ortaya çıkan nakit ihtiyacı kadınların kıdem tazminatını almak için işten çıkma yönünde bir çevre baskısına uğramasına neden olabilir. Norm teknik olanakları başta olmak üzere birçok türsel insan olanağının toplumumuzdaki kadınlarca gerçekleştirilmesi bakımından sakıncalı görünmektedir. (5p)