AKDENİZ ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ
HUKUK FELSEFESİ VE SOSYOLOJİSİ BÜTÜNLEME SINAVI CEVAP ANAHTARI 10.07.25
Yönerge: Sınav süresi 45 dakikadır. Kaynak
kullanılmaz. Kağıdın üst kısmına adınızı, soyadınızı ve numaranızı yazarak
imzalayınız. Seçtiğiniz dört soruya yanıt veriniz. Dörtten fazla soruya yanıt
verilmesi halinde cevap kağıdındaki ilk dört yanıt değerlendirilecektir. Yanıt
için ayrılan yerlerin dışına yazılanlar değerlendirilmez. Her yanıt 30 puan
değerindedir. Başarılar dilerim. Furkan
Kararmaz
1. Toplumsal çatışmanın kurumsallaşması ne demektir? Bir
örnek üzerinden açıklayınız.
Toplumsal çatışmanın
kurumsallaşması, çatışmayı düzenleyen kuralların
artması(10), çatışan toplulukların iç
örgütlenmelerinin gelişmesi(10) ve böylece çatışmayı mecralandıran kurum
ve kurulların oluşup istikrar kazanmasıyla doğru orantılıdır. Örneğin siyasi çatışmalar
bugün birçok toplumda siyasi partiler, seçim kanunları, seçim kurulları gibi
kural ve kurumların oluşturduğu hukuki mecrada gelişmektedir. (Sınıf çatışması,
değer çatışmaları vs. başka örnekler de verilebilir)(10)
2. Bentham’ın doğal hukukçu olduğunu iddia eden biri, bu
iddiasını neye dayandırabilir?
Bentham’a göre iyi yasa faydalı yasadır ve fayda da haz ve acı gibi doğal ölçütlere (20) göre
belirlenir. Bu bakımdan Bentham hukukun geçerliliğini her ne kadar iradeye
dayandırmış olsa da iyi yasa sorunu bakımından iradeden
bağımsız (10) nesnel ve doğal ölçütler öne sürmüştür.
3. Hukuki pragmatizme göre iyi yasa nedir?
Hukuki pragmatizme göre iyi yasa belirli bir bağlamda/dönemde
(10) belirli bir toplumun (10) siyasi tercih ve amaçlarına uygun olan ve bu amaçlar
bakımından işgörür/elverişli (10) nitelikte olan yasadır.
4. Hayek’in sosyal adalet ilkesine getirdiği itirazlardan
biri olan “ölçüt itirazı” nedir? Bu itiraza Kuçuradi’nin insan hakları kuramı
üzerinden nasıl yanıt verilebilir?
Hayek, sosyal adalet ilkesini ve buna bağlı olarak gelirin
yeniden dağıtılması anlamına gelecek talep ve uygulamaları doğru bulmamaktadır.
Bunlara yönelik dile getirdiği üç itirazdan biri ölçüt itirazıdır. Hayek’e göre
piyasanın bir kez dağıttığı gelirin yeniden dağıtılmasında kullanılabilecek objektif bir ölçüt bulunmamaktadır(10).
Hayek, liyakat ve ihtiyaç
gibi ölçütlerin içeriğinin belirsiz olduğunu(5), herkesin ihtiyaçlarının
farklı olduğunu ve kimin neye layık olduğunun nesnel biçimde
belirlenemeyeceğini iddia etmektedir.
Kuçuradi’ye göre yeniden dağıtımın objektif ölçütü
bulunabilir. Bu ölçüt insanın değerinin bilgisinden ve bilgiyi teşkil eden temel
insani olanaklardan türetilebilir. Buna göre yeniden dağıtımın ölçütü “içinde bulunulan koşullarda bir kişinin insan türüne ait
etik, teknik ve estetik olanakları kendine gerçekleştirebilmesi için ona mutlaka
verilmesi gerekenler”(10) olmalıdır. Nitekim Kuçuradi’nin hak tasnifinde
yer alan “dolaylı korunan haklar”(5) tam da bu ölçütü ifade etmektedir.
5. Sınıf araçsalcılığı tezi nedir? Bu tez doğrultusunda iş
uyuşmazlıklarında zorunlu arabuluculuk uygulamasını değerlendiriniz.
Sınıf araçsalcılığı tezi, Marksist
hukuk tezlerinden biridir(5p). Bu tezde, hukukun üretim ilişkileri
bakımından egemen olan sınıfın bir aracı olduğu
iddia edilir(5p). Egemen sınıf, hukuku bir baskı
aygıtı (5p) ve ideolojik meşrulaştırma aygıtı olarak(5p)
kullanmaktadır. Egemen sınıfın çıkarlarına aykırı talepler hukuk aracılığıyla
baskılanır ve egemen sınıfın ezilen sınıf üzerindeki sömürüsü de hukuk
aracılığıyla meşrulaştırılır. İş uyuşmazlıklarında zorunlu arabuluculuk
uygulaması bu tez için uygun bir örnek teşkil etmektedir. İşverenden 300.000 TL
tutarında fazla mesai alacağı olan bir işçiyi düşünelim. Bu tutar işçinin
emeğinin karşılığı ve hakkıdır. Ancak işçi bu alacağını doğrudan mahkemeye
başvurarak talep edememektedir. Önce istese de istemese de arabuluculuk yoluna
gitmelidir böylece işçinin adalete erişimi konusunda isteğinden bağımsız bir
geciktirme söz konusudur. Bu durum bu uygulamanın bir
baskı aracı olduğunu gösterir.(5p) Beri yandan, arabuluculuk sürecinde
içinin kendi hakkı olan tutardan çok daha azına razı olabildiği, iş hukukunun
emredici hükümlerinin bile altında kalan anlaşmalar yapılabildiği
görülmektedir. İşçinin acil para ihtiyacı, mahkeme süreçlerinin uzaması, tahsilatta
yaşanan sorunlar nedeniyle işçi örneğin 100.000 liraya razı olabilmektedir.
Burada işçinin 200.000 liralık bir hakkından vazgeçtiği ve patronun hiç de
hakkı olmayan 200.000 TL kazanç ele ettiği görülmektedir. Bu açık bir sömürü
ilişkisidir ancak arabuluculuk uygulaması çerçevesinde hukuken meşrulaştırılma
ve toplum da buna alıştırılmaktadır. Bu durum da
uygulamanın bir ideolojik araç teşkil ettiğini göstermektedir. (5p)
6. Kuçuradi’ye göre bir normun doğru değerlendirmesi nasıl
yapılır? Türk hukukundan bir örnekle açıklayınız.
Kuçuradi’ye
göre bir normun doğru değerlendirilmesi 3 aşamada yapılır:
-
Normu
anlamak. Normun hangi temel insan olanakları ya da haklarıyla ilgili olduğunu
tespit etmek. (5p)
-
Aynı
konudaki başka norm alternatiflerine göre özelliğini belirlemek. (5p)
-
Normun
değeri ile insanın değeri arasındaki ilişkiyi görmek: Bu normun belirli
gerçeklik koşullarında uygulandığı zaman, uygulandığı yerde kişilerin insani
olanakları açısından yaratacağı sonuçları öngörmek ve diğer seçeneklerle
karşılaştırmak.(5p)
Burada,
evlenen kadının kıdem tazminatını alarak işinden ayrılabileceğine hükmeden
normu örnek olarak kullanabiliriz.
Birinci aşama: Bu norm kadının çalışma hakkıyla ilgilidir.
Norm, kadınlara bir seçenek sunmaktadır. Evlenen kadın işten ayrılmak zorunda
değildir, isterse bu olanağı kullanabilir. Bu normun arka planına bir toplumsal
cinsiyet anlayışı yer almaktadır. (5p)
İkinci aşama: Alternatif olarak böyle bir norm hiç
yapılmayabilir, hem kadına hem erkeğe bu hak tanınabilir, bu hak çocuk sahibi
olduktan sonra tanınabilir, işten ayrılma yerine ücretsiz izin gibi bir olanak
tanınabilir, geri işe dönme hakkıyla birlikte tanınabilir, alternatifler
çoğaltılabilir. (5p)
Bu
norm Türkiye gibi ataerkil toplumsal cinsiyet normlarının hala etkin olduğu toplumlarda
uygulandığında kadınların çalışma yaşamından uzaklaşmasına ve geri işe
dönememesine neden olabilir. Evlenme sürecinde ortaya çıkan nakit ihtiyacı
kadınların kıdem tazminatını almak için işten çıkma yönünde bir çevre baskısına
uğramasına neden olabilir. Norm teknik olanakları başta olmak üzere birçok
türsel insan olanağının toplumumuzdaki kadınlarca gerçekleştirilmesi bakımından
sakıncalı görünmektedir. (5p)